Arnavutluk Parlamentosu İtalya ile göç anlaşmasını onayladı
Anlaşma, AB üyesi olmayan bir ülkenin bir AB ülkesi adına göçmen kabul etmesinin ilk örneğiydi.
Arnavut milletvekilleri, İtalya ile Adriyatik Denizi üzerinden İtalya’ya ulaşmak isteyen göçmenler için işleme merkezlerinin inşasını öngören göç anlaşmasını onayladı.
Anlaşma, AB üyesi olmayan bir ülkenin bir AB ülkesi adına göçmen kabul etmesinin ilk örneğiydi.
140 sandalyeli parlamentonun 77 milletvekili, İtalya’nın Arnavutluk’ta iki kamp kurmasını öngören anlaşma lehinde oy kullandı.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama parlamento oylamasının ardından sosyal medya hesabından şunları söyledi: “Arnavutluk, AB üyesi bir ülke olarak hareket etmeyi seçerek İtalya’nın yanında duruyor. Hiçbir ülke böyle bir zorluğu tek başına çözemez. Ancak daha güçlü, daha cesur ve daha egemen bir Avrupa gerçektir.” bunu kendi başına yapabilir.” “Başarılı olabilir” yorumunu yaptı.
Her iki saha da Arnavutluk’un kuzey Adriyatik kıyısında inşa edilecek. Kamplardan birinde göçmenler varışta muayene edilecek, diğerinde ise sığınma başvuruları işleme alınırken kalacaklar. Değerlendirmenin ardından göçmenler İtalya’ya girebilecek veya ülkelerine geri gönderilebilecek.
Anlaşma, Arnavutluk’un güvenliği, ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm sektörü ve göçmen hakları üzerindeki olumsuz etkilerinden korkanlar tarafından eleştirildi.
Protestocu Arilda Lleshi, “Göçmen işleme merkezleri inşa edildikten sonra bu (turistik bölge) bir daha asla aynı olmayacak. Bu (göçmen merkezlerinin) tüm bölge için bir güvenlik sorunu oluşturacağına inanmak için nedenlerimiz var” dedi. . Oylama sırasında Meclis önünde.
Ana muhalefet partisi Demokrat Parti, Arnavutluk toprakları üzerindeki egemenlik ve devlet yetkilerini başka bir ülkeye devrederek Anayasayı ihlal ettiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Geçtiğimiz ay Anayasa Mahkemesi suçlamaları reddederek anlaşmaya yeşil ışık yaktı.
Avrupa Komisyonu da anlaşmanın AB yasalarını ihlal etmediğini söyledi.
İnsan hakları uzmanları, İtalyan mahkemelerinin başka bir ülkede ağırlanan kişilerin sığınma taleplerini veya gözaltı kararlarına karşı yapılan itirazları hızlı bir şekilde işleme koymasının zor olabileceği ve uzun prosedürlerin göçmenlere haksız bir yük getirebileceği konusunda uyarıyor.