Kadın cinayetlerini konuşamaması tepkilere neden oldu: Şevval Sam’den açıklama – Son Dakika Hayat Haberleri
Aynı dönemde yaşayan İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in 19 yaşındaki Semih Çelik tarafından hunharca katledilmesi tüm Türkiye’yi yasa boğdu ve ulusal infial yarattı. Birçok ünlü bu vahşete üzüntüsünü ve tepkisini dile getirirken, ünlü oyuncu Şevval Sam kendisine sorulan sorulara şu yanıtı verdi:
“Kötü şeylerden konuşmayalım. Lütfen içeri girmeyin, çok saçma, bunu yapmayın. Zaten kanlı bir yara bu, bu gece değil.”
Şevval Sam’in bu tutumu bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından eleştirildi.
Gelen tepkilerin ardından sosyal hesabından neden yorum yapmadığını şu sözlerle açıkladı:
“Herkese merhaba. Başta kadın, çocuk ve hayvan hakları olmak üzere toplumsal olaylar karşısında konumundan asla taviz vermemiş, sırtını rüzgara eğmemiş, bedelini ödemiş biri olarak konuşuyorum. Benim gibi. dedi, son iki üç gündür yapılan yorumları görünce inanın daha da hayret ediyorum.” ‘Ünlüler ne dedi?’, ‘Ne tepki verdiler?’ Maalesef içinde bulunduğumuz zor durumu değerlendirme ihtiyacının yerini heyecan almaya başladı. Kendimi doğru ifade edebilmek için birkaç gün beklemek istedim. Öncelikle şu duruma açıklık getirmek isterim: evet o akşam bu konuyu konuşmak istemedim çünkü bunun doğru olmadığını düşündüm. Üç cümlenin acı haberlere ve mağdurların acılarına saygısızlık olacağını düşündüm. Eğer benden beklenen süslü sözler ise bunu asla yapmayacağımın bilinmesini isterim.
Sistemin bu kadar acı veren yapısal sorunları, magazin ortamında değil, çözüm odaklı ve dönüştürücü etki yaratma hedefiyle konuşulması gereken çok ciddi bir konudur. Kitlelerin takip ettiği bazı kişilerin popülizme girişerek kendilerini mağdur bulmalarını özellikle tehlikeli buluyorum. Bu, halk arasında nifak ve nefretten başka bir işe yaramaz; Çözüme zerre kadar faydası olmaz. Tam tersine el ele vermemiz, güçlerimizi birleştirmemiz ve bu acıların nasıl sona erdirileceğini ciddi bir şekilde konuşmamız gerektiğine inanıyorum. Bu güne kadar sosyal sorumluluğu yüreğimde hissettiğimden ve görevimi her fırsatta yerine getirdiğimden en ufak bir şüphem yok. Bana haksızlık etmekte sakınca görmeyen sosyal figürlerin bile yapısal sorunların çözümüne daha fazla odaklanması gerektiğini düşünüyorum. Umarım kendimi açıkça ifade edebilmişimdir. Teşekkür ederim.”