Bağımlılıkların bir afet olarak tanımlanması gerekiyor

Milli Eğitim Bakanı Tekin, Mogan MTAL Uygulama Oteli'nde düzenlenen Din Eğitiminde Dayanıklı Dersler Hareketi Kursu'nun açılışında yaptığı konuşmada, özellikle eski Din Eğitimi Genel Müdürü Prof. Dr. Ha'yı davet ederek, genel müdür Mualla Selçuk'a teşekkür etti. Programı düzenleyen Din Eğitimi ve Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlükleri ve program katılımcılarına teşekkür ederiz.

Bakanlığının çalışmalarına “Bir fikrim var, katkıda bulunmak istiyorum” dedi. Herkesi bir kez daha birlikte hareket etmeye çağıran Tekin, bir akademisyen olarak Mualla Selçuk'un kendileriyle paylaştığı Din Eğitiminde Dirençli Sınıflar Hareketi Projesi'ni memnuniyetle karşıladığını ve projeyle ne yapmak istediğini merak ettiğini söyledi.

İçinde bulunduğumuz çağın insanlara genel olarak “afet” kavramıyla tanımlanabilecek, önceden tahmin edilemeyen çok sayıda sorunla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Tekin, bu kavramın anlamının on yıllar içerisinde değiştiğini ve pek çok farklı türünün bulunduğunu belirtti.

Bilmeden, okumadan fikir sahibi olmanın, insanların emeklerini kendi kişisel çıkarları uğruna boşa harcamasının da felaketlerden biri olduğunu belirten Tekin, projenin öğretmenlere neler kazandıracağının önemini vurguladı.

Afet denilince akla geçen yıl yaşanan deprem ve iki yıllık pandemi sürecinin geldiğini söyleyen Tekin, başka afet türlerinin de olduğunu ve çeşitli afetlerin önlenmesi için eğitimcilerin önlem alabileceğine inandığını söyledi.

Tekin, Dirençli Sınıflar Hareketi Projesi hakkında şöyle konuştu:

“Normal şartlarda madde bağımlılığı ve dijital bağımlılıklar da dahil olmak üzere bunların tamamının proje kapsamında felaket olarak tanımlanması gerekiyor. Öğretmenlerimden birinin dediği gibi etikle tanışmak.

Oturup düşünürsek, direnmek zorunda olduğumuz toplumsal sorunların sayısını çarpıcı biçimde artırabiliriz. Gazze'de yaşananlar bu anlamda bir sorundur. Çevremizde ve komşularımızda yaşanan olaylar nedeniyle ağırladığımız kardeşlerimiz de “Dayanıklı Sınıflar” çerçevesinde öğretmen arkadaşlarımızın birlikte hareket etmesi gereken konulardır. Sayıyı arttırmak mümkün. Şimdi biraz daha idareli kullanmamız gereken, Allah'ın nimeti olan kaynaklara ve bu konuda yaşadığımız sorunlara geçelim. Bunların hepsi bu projenin kapsamına giriyor.

Arkadaşlarımız ve öğretmen arkadaşlarımız bu konuda mütevazı da olsa bir 'iyilik hareketi' başlatırsa ve biz de bunu yaygınlaştırırsak bizim için mutluluk olur. İyilik için bir hareket başlatmak istiyoruz, yeni yollar açmak istiyoruz. Bu bir başlangıç ​​noktasıdır. Umarım büyüyerek büyümeye devam eder.”

Bakan Tekin, konuşmasının ardından programa katılan 3 öğretmene doğum günleri için pasta ve çeşitli hediyelerle sürpriz yaptı. Öğretmenlerden biri, Bakan Yusuf Tekin'in doğum günleri nedeniyle yazdığı notu okudu.

Mualla Selçuk, Dirençli Sınıflar Hareketi kursuna 80 öğretmen, 8 eğitimci ve 3 konuşmacının katıldığını, projenin gücü artıran, dayanıklılığı güçlendiren ve eğitimcileri “dayanıklı olmaya” davet eden bir eğitim hareketi olduğunu anlattı.

Proje depremden sonra doğdu

Değerlere dayalı bir din eğitimi projesi olan “Dirençli Sınıflar Hareketi”, 6 Şubat 2023’teki büyük depremin ardından doğdu.

Dirençli Sınıflar Hareketi Projesi, inanç, yaşam ve benlik arasındaki ilişkiyi inceleyerek öğretmenlerin ve öğrencilerin refahının dirençli olmasına ve yeniden yoluna girmesine yardımcı olmak amacıyla tasarlandı.